13 Eylül 2010 Pazartesi
lanet olsun ama yaa :(
Aklına estiği gibi davranır o. Senin canın acır, farkındadır! Bir kelimesi diğerini, bugünü yarınını tutmaz . Ama sen yine de kapılırsın söylediği tek bir kelimenin büyüsüne. Ve beklersin.. Her gün böyle olsun dersin, her güzel ve mutlu gün bizim olsun. Ama “biz” yoktur ona, senin içindeyse henüz sönmemiş bir “biz” kıvılcımı yanar, körüklenmeyi bekler hep. Defalarca söner, tekrar yanar.. Gözyaşların tekrar yakar onu, artık gelsin diye sayıkladığın geceler usulca üfler alevine. Yorgun düşersin ama gerçekten yorgun. O olmadıkça beklemekten, sevmekten, umutlanmaktan yorulursun. Hayalin bir cümle, gelse gitmese ve silse tüm acıları kalbimden.. Hayali bile acıtır bir vakitten sonra.. Gidenin gelmediği, kalanınsa hep beklediği bir dünya tüm patavatsızlığıyla sana sırıtır aynaya baktığında. Ve geceler tekrarlar birbirini.. Özlersin, acır canın ve sonra onu görmeyi umarak rüyanda, dalarsın sıkıntılı uykuna. Sabah uyanırsın ve içinde “O” geçen satırları sıralarsın birbiri ardına. Anılar silinir biraz biraz, ağlamaların seyrekleşir. Ve onsuz bir gün daha geçer hayatından...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder