Mythe..
13 Eylül 2010 Pazartesi
lanet olsun ama yaa :(
Aklına estiği gibi davranır o. Senin canın acır, farkındadır! Bir kelimesi diğerini, bugünü yarınını tutmaz . Ama sen yine de kapılırsın söylediği tek bir kelimenin büyüsüne. Ve beklersin.. Her gün böyle olsun dersin, her güzel ve mutlu gün bizim olsun. Ama “biz” yoktur ona, senin içindeyse henüz sönmemiş bir “biz” kıvılcımı yanar, körüklenmeyi bekler hep. Defalarca söner, tekrar yanar.. Gözyaşların tekrar yakar onu, artık gelsin diye sayıkladığın geceler usulca üfler alevine. Yorgun düşersin ama gerçekten yorgun. O olmadıkça beklemekten, sevmekten, umutlanmaktan yorulursun. Hayalin bir cümle, gelse gitmese ve silse tüm acıları kalbimden.. Hayali bile acıtır bir vakitten sonra.. Gidenin gelmediği, kalanınsa hep beklediği bir dünya tüm patavatsızlığıyla sana sırıtır aynaya baktığında. Ve geceler tekrarlar birbirini.. Özlersin, acır canın ve sonra onu görmeyi umarak rüyanda, dalarsın sıkıntılı uykuna. Sabah uyanırsın ve içinde “O” geçen satırları sıralarsın birbiri ardına. Anılar silinir biraz biraz, ağlamaların seyrekleşir. Ve onsuz bir gün daha geçer hayatından...
21 Ağustos 2010 Cumartesi
GECEYE DOĞRU
Ağlaşıyor kelebekler, uçuşmaktan bıkıp.
Diken diken tüyleri ve bir böcek,
Derin derin nefes alıyor tutunmak pahasına yaşama
Ve bir bahçivan, porselen yüzlü
Kasketine saklamış sarı akan saçlarını.
Hepsi ağlaşıyor çünkü baş parmağı kopmuş yaşamın.
Çam fıstıkları boğuluyor ölüm kahkahalarına.
Çünkü vakit akşamüstü ve sonbaharını yaşıyor
Varlık!
Varlık, gücün kaybolmasına ağlaşıyor, mor güneşin ardından.
İçlerinde çiğ bir korku, ceplerine saklayacaklar sanki gözlerini!
Gece olunca kaybolacak gözleri biliyorlar.
Sabırsız korkuları sürüklüyor geceyi arkalarından.
Fakat bilmiyorlar çıkarı olmadığını.
Yaşanmalı her acı!
Bir ısırık alınmalı cesurca yanağından.
Bir teselli evrene dudaklarımdan içilsin:
Susun ve kapatın artık karanlığın ışıklarını!
Ve iğrenç kokan soluklarını hissedin gece köpeklerinin!
Dayanın şimdi, ihtiyacımız olan,muhakkak sabır!
Gün elbet doğacak,inancım var!
AyşenurK.
Diken diken tüyleri ve bir böcek,
Derin derin nefes alıyor tutunmak pahasına yaşama
Ve bir bahçivan, porselen yüzlü
Kasketine saklamış sarı akan saçlarını.
Hepsi ağlaşıyor çünkü baş parmağı kopmuş yaşamın.
Çam fıstıkları boğuluyor ölüm kahkahalarına.
Çünkü vakit akşamüstü ve sonbaharını yaşıyor
Varlık!
Varlık, gücün kaybolmasına ağlaşıyor, mor güneşin ardından.
İçlerinde çiğ bir korku, ceplerine saklayacaklar sanki gözlerini!
Gece olunca kaybolacak gözleri biliyorlar.
Sabırsız korkuları sürüklüyor geceyi arkalarından.
Fakat bilmiyorlar çıkarı olmadığını.
Yaşanmalı her acı!
Bir ısırık alınmalı cesurca yanağından.
Bir teselli evrene dudaklarımdan içilsin:
Susun ve kapatın artık karanlığın ışıklarını!
Ve iğrenç kokan soluklarını hissedin gece köpeklerinin!
Dayanın şimdi, ihtiyacımız olan,muhakkak sabır!
Gün elbet doğacak,inancım var!
AyşenurK.
20 Ağustos 2010 Cuma
Powerpuff Girls!
Soko, Scampi ve Jenny Owen Youngs...
Bu üç hatun aşmıştır kardeşim. Henüz öyle pek bir bilenleri yoktur ama müthiştirler. Yakında keşfedilip, yükselişe geçeceklerine kesin gözüyle bakabiliriz. Şöyle ki:
SoKo
dediğimiz hatunun tam adı Stephanie Sokolonski. Fransız asıllı ki zaten şarkılarında da bariz Fransız aksanı hissediliyor. Giyim tarzından şarkılarından manyağın teki olduğunu rahatlıkla anlaşılır.( manyak kelimesini hiç bir zaman hakaret olarak kullanmam.) Ukulele ve gitar çalar. Gün geçtikçe artıyor ünü ve bir iki albümden sonra Türkiye' de tanımayan kalacağını sanmam.
En sevdiğim şarkılarından: I Will Kill Her(bunun dışında The Dandy Cowboys, Take My Heart da iyidir, güzeldir.)
SCAMPİ!
Bu hatun da Fransız. İlk olarak youtubedaki coverları insanların ilgisini çekmiş, ve tanınmaya başlamış. Lady GaGa, Coldplay, Sharko, Regina Spektor ve daha bi çok ismin şarkılarını ukulelesiyle çalıp söylüyor. Yaklaşık 40 tane böyle videosu var ve hepsi de 10.000 den fazla izlenmiş. Yeni yeni turlara çıkmaya başladı. Yükselişte diyebiliriz. Bir de crazy sisterı var bunun. Youtubedaki videolarına bakmanız şiddetle önerilir. Kullanıcı adı "chipswow" du yanlış hatırlamıyorsam.

JENNY OWEN YOUNGS
New Jersey doğumlu bir diğer şirin yaratık da bu. Şarkıcı ve şarkı sözü yazarı. Kitar keman herşeyi çalıyor. Batten the Hatches ve Transmitter Failure adında iki albümü var. Soko ve Scampi' den daha çok tanındığını söylemek mümkün. Şarkıları çok hoş ve sıradışı bi sesi var bence... Ayrıca giyim tarzı sade seviyorum. Lady Gaga gibi görüntüden ibaret sanatçılar ortalığı kasıp kavururken insan Jenny Owen Youngs gibi gerçekten müzik yapabilenleri mumla arıyor çünkü.

En bilindik şarkısı diyebiliriz: (Fuck Was I)
Dünyayı kurtardıkları filan yok ama benzemiyorlar mı powerpuff girlzze :P:P
Bu üç hatun aşmıştır kardeşim. Henüz öyle pek bir bilenleri yoktur ama müthiştirler. Yakında keşfedilip, yükselişe geçeceklerine kesin gözüyle bakabiliriz. Şöyle ki:
SoKo
dediğimiz hatunun tam adı Stephanie Sokolonski. Fransız asıllı ki zaten şarkılarında da bariz Fransız aksanı hissediliyor. Giyim tarzından şarkılarından manyağın teki olduğunu rahatlıkla anlaşılır.( manyak kelimesini hiç bir zaman hakaret olarak kullanmam.) Ukulele ve gitar çalar. Gün geçtikçe artıyor ünü ve bir iki albümden sonra Türkiye' de tanımayan kalacağını sanmam.

En sevdiğim şarkılarından: I Will Kill Her(bunun dışında The Dandy Cowboys, Take My Heart da iyidir, güzeldir.)
SCAMPİ!
Bu hatun da Fransız. İlk olarak youtubedaki coverları insanların ilgisini çekmiş, ve tanınmaya başlamış. Lady GaGa, Coldplay, Sharko, Regina Spektor ve daha bi çok ismin şarkılarını ukulelesiyle çalıp söylüyor. Yaklaşık 40 tane böyle videosu var ve hepsi de 10.000 den fazla izlenmiş. Yeni yeni turlara çıkmaya başladı. Yükselişte diyebiliriz. Bir de crazy sisterı var bunun. Youtubedaki videolarına bakmanız şiddetle önerilir. Kullanıcı adı "chipswow" du yanlış hatırlamıyorsam.

JENNY OWEN YOUNGS
New Jersey doğumlu bir diğer şirin yaratık da bu. Şarkıcı ve şarkı sözü yazarı. Kitar keman herşeyi çalıyor. Batten the Hatches ve Transmitter Failure adında iki albümü var. Soko ve Scampi' den daha çok tanındığını söylemek mümkün. Şarkıları çok hoş ve sıradışı bi sesi var bence... Ayrıca giyim tarzı sade seviyorum. Lady Gaga gibi görüntüden ibaret sanatçılar ortalığı kasıp kavururken insan Jenny Owen Youngs gibi gerçekten müzik yapabilenleri mumla arıyor çünkü.

En bilindik şarkısı diyebiliriz: (Fuck Was I)
Dünyayı kurtardıkları filan yok ama benzemiyorlar mı powerpuff girlzze :P:P19 Ağustos 2010 Perşembe
ŞARKI
Çok önceden yazdığım bir şiir..
Rüzgar kokusunun çalmadan saçlarının,
Bir yaz günü, akşam üstü
Görmeye gel beni.
Gözlerin eskimemiş olsun henüz.
Evinden çık hemen bana gel.
Onun bunun gözü,
Eskitmeden gözlerini.
Bir şarkı söyle bana.
Minicik, ufacık bir şey.
Sesin berbatsa da önemi yok,
İçinde sen yada ben geçsin yeter.
Sesinin yankıları yok oluncaya
Kadar beynimde,
Dinleyeyim seni.
Kesik soluklarını hissedeyim kalbimde.
O sevimli, kısacık şarkın bittiğinde
Devam et diyeyim,
Hayır diyeceğini bilsem bile.
Günlerin en güzelini yaşat bana.
Bir daha aşık et kendine.
Derinden gelen bir şarkı istediğim
Nicelerinin söylediği önceleri,
Ama o gün senin söylediğin.
Bir şarkı söyle bana.
Minicik, ufacık bir şey.
Bir yaz günü,
Akşam üstü söyle...
Artık anlamını yitiren bir şarkı bu da: (Justin Nozuka - If I Gave You My Life)
Rüzgar kokusunun çalmadan saçlarının,
Bir yaz günü, akşam üstü
Görmeye gel beni.
Gözlerin eskimemiş olsun henüz.
Evinden çık hemen bana gel.
Onun bunun gözü,
Eskitmeden gözlerini.
Bir şarkı söyle bana.
Minicik, ufacık bir şey.
Sesin berbatsa da önemi yok,
İçinde sen yada ben geçsin yeter.
Sesinin yankıları yok oluncaya
Kadar beynimde,
Dinleyeyim seni.
Kesik soluklarını hissedeyim kalbimde.
O sevimli, kısacık şarkın bittiğinde
Devam et diyeyim,
Hayır diyeceğini bilsem bile.
Günlerin en güzelini yaşat bana.
Bir daha aşık et kendine.
Derinden gelen bir şarkı istediğim
Nicelerinin söylediği önceleri,
Ama o gün senin söylediğin.
Bir şarkı söyle bana.
Minicik, ufacık bir şey.
Bir yaz günü,
Akşam üstü söyle...
Artık anlamını yitiren bir şarkı bu da: (Justin Nozuka - If I Gave You My Life)
18 Ağustos 2010 Çarşamba
Aşk Acı Bir Şey..
Öyleymiş, inanmazdım ama öyle işte. Aşk denince hep "O" geldi aklıma düne kadar. Gözleri geldi. Söyledikleri, söylemedikleri, hepsi aşktı. Aşk tatlı bir şeydi. Ellerime ellerini aratırdı. Saatlerce hayal etmekti onu, sıkılmadan. Ona sarılmayı arzulamaktı. Sonuna kadar onunla yürümekti. Her aptal aşık gibi ölüm dedik sonuna. Ama ikimizde biliyorduk ya sonunun ölüm olmadığını.. Yalnız ben inanmaya çalışıyordum ve ölmesin hiç ölmesin diye aşkım, hayallerimle büyütüyordum onu..
Aşk, bir aşık için çok şey demek aslında. Evet hala aşığım ona ama o yok yanımda ve bu benim için azaltıyor aşkın o sonsuz anlamlarını. Aşk hala benim için o demek.. Ama artık hayat değil aşk, mutluluk değil. Özlem belki... O ve özlem.. Ve ne yazık ki acı bir de!
Her güzel şey gelip geçiyor. Artık geç oluyor insan bunu gerçekten anlayabildiğinde. Ama değiyor yinede ona, onun için çektiğin acı ona fazlasıyla değiyor. Çektiğim acı hiç şu an, onu sevdiğimin yanında. Ama bu az üzülüyorum demek değil. Çok sevdim demek, ölesiye bağlandım demek. Ama bitti, tekme tokat atıldım bir kalpten dışarı. Kabullendim bunu da, ağlamadan sızlamadan hem de...
Fakat şimdi gelse "Benimle ölüme..?" dese yine de kalbim acıya acıya evet derim.
Aşk, bir aşık için çok şey demek aslında. Evet hala aşığım ona ama o yok yanımda ve bu benim için azaltıyor aşkın o sonsuz anlamlarını. Aşk hala benim için o demek.. Ama artık hayat değil aşk, mutluluk değil. Özlem belki... O ve özlem.. Ve ne yazık ki acı bir de!
Her güzel şey gelip geçiyor. Artık geç oluyor insan bunu gerçekten anlayabildiğinde. Ama değiyor yinede ona, onun için çektiğin acı ona fazlasıyla değiyor. Çektiğim acı hiç şu an, onu sevdiğimin yanında. Ama bu az üzülüyorum demek değil. Çok sevdim demek, ölesiye bağlandım demek. Ama bitti, tekme tokat atıldım bir kalpten dışarı. Kabullendim bunu da, ağlamadan sızlamadan hem de...
Fakat şimdi gelse "Benimle ölüme..?" dese yine de kalbim acıya acıya evet derim.
16 Ağustos 2010 Pazartesi
BLOG!
Blog!
Tanıştığım herkesle başta resmi bir konuşma yapasım geliyor. Yerini haddini bil falan dercesine. Şimdi blogla da yapasım var. Ama komik bişey oluyor lan. Sanki blogla resmi bi konuşma yapsam " Ne b*ksun oluuum? " diyecek gibi geliyor. Neyse blogla resmi konuşma yapmak cidden saçma.
Ama günlüklerimle yapardım. Ve günlüklere hiç iyi davranmazdım. Hiç pembe pufuduk defterlere "sevgili günlük.." diye başlayan yazılar yazmadım. Küçükkene "arkadaşım günlük.." derdim. :D Sonra ortaokulun başlarında mal, salak, lanet olası filan diye hitap etmeye başladım. Sonra bir ara Tahir oldu günlüğümün adı. Seviyeli bi ilişkimiz vardı fakat uzun sürmedi. Tahir dediğim 120 yaprak Mopak bi defterdi. Baksana blog, acaba seninle anlaşabilcek miyiz hıh? Kaprisli, çekilmez biri değilimdir sanırım. Eh uyumluyum da gibi. Biraz saçmalarım yalnız onu da hoş gör. Neyse, katlanıcaz bi şekilde birbirimize.
Uykum geldi. Şimdi blogumun ilk yazısını yazmış olmanın rahatlığıyla İsmail'e (yastığım) sarılıp uyuyabilirim. Belki rüyamda şirinleri de görürüm. Oh mis.
Mythe
Her gün, bir gün geçmiyor.
Özdemir Asaf
Tanıştığım herkesle başta resmi bir konuşma yapasım geliyor. Yerini haddini bil falan dercesine. Şimdi blogla da yapasım var. Ama komik bişey oluyor lan. Sanki blogla resmi bi konuşma yapsam " Ne b*ksun oluuum? " diyecek gibi geliyor. Neyse blogla resmi konuşma yapmak cidden saçma.
Ama günlüklerimle yapardım. Ve günlüklere hiç iyi davranmazdım. Hiç pembe pufuduk defterlere "sevgili günlük.." diye başlayan yazılar yazmadım. Küçükkene "arkadaşım günlük.." derdim. :D Sonra ortaokulun başlarında mal, salak, lanet olası filan diye hitap etmeye başladım. Sonra bir ara Tahir oldu günlüğümün adı. Seviyeli bi ilişkimiz vardı fakat uzun sürmedi. Tahir dediğim 120 yaprak Mopak bi defterdi. Baksana blog, acaba seninle anlaşabilcek miyiz hıh? Kaprisli, çekilmez biri değilimdir sanırım. Eh uyumluyum da gibi. Biraz saçmalarım yalnız onu da hoş gör. Neyse, katlanıcaz bi şekilde birbirimize.
Uykum geldi. Şimdi blogumun ilk yazısını yazmış olmanın rahatlığıyla İsmail'e (yastığım) sarılıp uyuyabilirim. Belki rüyamda şirinleri de görürüm. Oh mis.
Mythe
Her gün, bir gün geçmiyor.
Özdemir Asaf
Kaydol:
Yorumlar (Atom)



